Tam da tarifin başlığını atıp resimleri yüklerden arkadaşım arayıp,''Napıyorsun? '' deyince,''Bloga balık tarifi yazıyorum .'' dedim.
Hay demez olaydım.:)
Sabahın bu vaktinde balığın adı bile ne kadar ağır geliyordan başlayıp, bari balık yazacaksın akşamı bekleseydin gibilerden serzenişlere doğru ilerleyen cümlelerini balıkla kestim.:)
Dedim ,''sen birazdan bak da gör o balıkları,ne kadar lezzetli,nasıl güzel!''
Hatta, ''bahse girerim hemen yapmak isticeksin'' diye de ekledim.:)
Sonra atladık başka konuya,derken benim tarif 5-6 dk. gecikmeyle yine sabah sabah düşecek nete.:)
Sabahın bu vaktinde hemde.:)
Belki bendedir tuhaflık, belki normal olan öğlen veya akşam yemektir ama,ben sevdiğim şeyleri yemek için öğün ayırt etmeksizin yiyecek kadar çok seviyorum.:)
Sevdim mi tam severim hesabı.
Aslında sabah dedimse de o kadar da sabah sayılmazdı bu balığı pişirdiğim vakit.
Malum günler kısaldı, öğle ile akşam arası neredeyse hiç yok denecek kadar az.
Güneş daha çabuk batıyor,erkenden gömülüyoruz karanlığa.
Buna itirazım var!
Sırasıdır, değildir diye düşünemeyeceğim daha!
Bu saatlerle alıp verilemeyen ne,biri bana anlatsın lütfen!
Tasarruf falan deniliyor da,ikindi vakti (saat 4 suları) akşamın olup,ışıkların yanmasıyla nasıl tasarruf sağlanıyor hala anlayabilmiş değilim.
Her konuda olduğu gibi, çoğu konuda bilgi danıştığım google'ye sordum, mantıklı bir açıklama yapamadı.
Ya da benim mantığıma uymadı.
Saatler hiç ileri,geri oynanmasa, durduğu gibi dursa, kış günü erkenden karanlık ve soğuğa mahkum olmasak,bence daha mantıklı.
Nerden mi geldik şimdi bu konuya?
Benim balığı biraz erken pişirmemdeki sebeplerden birisi de güneşin tam arkada olduğu vakti gözetmemden.:)
Resimde ışık çok önemli,ne kadar ışık o kadar iyi sonuç.
Herşey için önemli ışık..
Güneş ışığından bola döke faydalanmak varken, günlerin yarıma indirgenmesinden #şikayetçiyim!
Baharatlı palamut tarifi milad gibi bir şey oldu evde.
O günden sonra araya kurban bayramının girmesine rağmen,(hatta o arada bile) çok kere yaptık ki etten daha güzel geldi bize.:)
Hazır balık sevgim tavan yapmışken, alternatif olsun diyerek sebzeli denedim ve bunu da çok beğendim.
Sırf resmini çekebileyim diye sabah saat 10 sularında pişirdiğim palamutlar,kahvaltıya da pek yakıştı doğrusu.:)
Yine fırında,yine maksimum lezzet,minumum koku.:)
Sebzeli Palamut
malzemeler:
2 adet orta boy palamut
2 adet orta boy patates
2 adet domates
1 adet limon
1 adet havuç
Tuz,karabiber
2 çorba kaşığı zeytinyağ
Hazırlanması:
Palamutları temizletip, 1 parmak kalınlığında keserek bir kap içerisine alıyoruz.
Patatesleri soyup çok ince olmayacak şekilde dilimledikten sonra geniş bir kaba alıyoruz.
Patateslerin üzerine,2 çorba kaşığı zeytinyağ gezdirip,tuz ve karabiber ekleyip güzelce karıştırdıkdan sonra yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştiriyoruz.
Patateslerin kalınlığında doğradığımız domatesleri,patateslerin üzerine yerleştiriyoruz.
Palamutları da tuzlayıp,isteğe göre taze çekilmiş karabiber ekledikten sonra domatesin üzerine alıp, ince dilimlenmiş havuç ve limonu da tepsiye ekleyip kızarana kadar pişirip sıcak servis yapıyoruz.
Afiyet,şifa olsun...
Muhabbetle...
No comments:
Post a Comment